PitaPata - Personal picturePitaPata Cat tickers

4 Aralık 2010 Cumartesi

New York'ta Beş Minare :D

Yahu kardeşim bir film bu kadar mı kötü olur ? Gitmediyseniz tavsiye etmem gitmeyin :) İnternette kötülemişler gazetelerde çok güzel,"Hollywood filmlerini aratmadı..." demişler.İnanamadım :) Uzun bir aradan sonra yine,yeniden geldim :) Zamanım oldu desem yalan olur desem yalan olur.Ama n'apayım yazacağım bloguma bir şeyler aklıma gelmiyor.Merak etmiştir okurlarım diyorum;boş boş yazılır mı diyorum :) Kurban Bayramı'mızı da geçirdikten sonra okula devam yine...Güzel gidiyor ne diyelim.Hımm bu arada kitaplardan da Şimşek Hırsızı bitiyor ama pek beğendiğim söylenemez.Tolstoy kitaplarını okumayı düşünüyorum önümüzde :) İnsan Neyle Yaşar'ı aldım.G
zele benziyor sanki.Neyse şimdilik bu kadar :) Herkese fıçı fıçı sevgiler :) Okuduğunuz zamana göre Günaydın,Tünaydın,İyi Geceler :)

6 Kasım 2010 Cumartesi

Merhaba arkadaşlar.Geldik Eskişehir'den.Güzel yahu.Hıım bu arada ilk kez televizyona çıktık bu da bir değişiklik oldu :D Es Tv :D Cumhuriyet ile ilgili program yapıyorlarmış bizi buldular.İzleme fırsatımız olmadı ama şunu söyleyebilirim bir anda kameralar önüme gelince bacaklarım titremeye başladı :D Güzeldi Eskişehir.Hızlı Tren deneyimim de güzeldi :) Yahu KentPark çok kalabalık ama :) Buradan Eskişehir'e sesleniyorum;bir kaç AVM daha yapın KentPark'ın yükünü alsınlar :D Odunpazarı evlerini gezdiik,Eskişehir'in meşhuur ÇiBörek'ini yediik,efendim daha ne sayayım :) Güzeldi,şimdilik bu kadaar :)

28 Ekim 2010 Perşembe

Hoş Geldiiim :) Hoş Geldiin 29 Ekiim :D



Uzuuun bir aradan sonra,geldiim.Okul uğraşları,dershane koştur dur :) Şimdi kapısını çalıyoruz 29 Ekim'in.Hafta sonuyla 29 Ekim birleşince günübirlik Eskişehir turu yapmaya karar verdik :) Geçen günlerde de pek bir şey yapmaya vaktimiz olmadı malesef :) Alışveriş Merkezi ara sıra :) Cumhuriyet hislerimizin yoğun olduğu bu günlerde Atatürk'ümüze ettiğimiz şükranlar artıyor elbet.Yarın ile beraber kutlayacağız bayramımızı.Yaşasın Cumhuriyeet :D

9 Ekim 2010 Cumartesi

Sıcaktı Yaz,Buz Gibi Başladı Güz,Arası Yok Mu Bunun? :))


Sararıp döküldü ağaç yaprakları,
Çıplak kaldı ağaç dalları,
Geliverdi sonbahar ayları,
İşte bu sonbahar mevsimi
Yaz ayında ömrü bitti,
Yolları sarı yapraklar örttü ,
Çok sıcaklık artık gitti,
İşte bu son bahar...

Aaghh...Canım Yaz.Gitti :)) Parmaksızeldiven giymeye bayılırım.Biliyor musunuz,sadece parmaksız eldiven giyebileceğim bir mevsim olduğu için seviyorum sonbaharı :) Açık havada gezmenin kısıtlandığı bu mevsimde alışveriş merkezleri de uğrak yer hali alıyor(Her zaman öyleama sonbahar-kışta bir başka kalabalık).Mevsimin dolayısıyla Panora'daydım bugün de:) Önce yemek,sonra sinema,birkaç mağaza yetiyor insana bence :) Aşkın İkinci Yarısı...Bilmem,senaryo güzeldi ama kötü sonla biten filmleri sevmiyorum.İnsan sinemadan hüzünlü çıkmak istemez değil mi?Yine de merak ederseniz,böyle filmleri sevenlerdenseniz, gitmenizde yarar var.Anafikri şuydu bence,bir şeyi yapmak için fazla beklemeyin,çok geç olabilir.Baykuşlu bir şey de vardı vizyonda ama daha sonra giderim ona da :) Şimdilik hoşçakalın.Haftaya görüşürüz :)

5 Ekim 2010 Salı

Yaz Bitti Okul Start :))

Merhaba.Çok uzun zamandır yoktum ortalarda :D Yaz tatili,okul açılması falan bir telaş bir telaş :).Geldim geldim de nereden başlasam bilemedim:D Okuduğum kitaplar hakkında yorumlarımmı nereye gittiğimiz mi?:) Bir karar veremedim.Neyse,ilk önce Sapanca Gölü yakınlarında rahatlatıcı ve arındırıcı bir tatille başladık yaza:D Sonra akraba ziyareti bir başladııııııı:D 1,5 ay :) Güzeldi yahu:D Dedemlerde(Kırıkkale'de) geçirdim yazı.Eh eccik ucundan sıkılsamda :) Güzeldi yinede.Gezecek yerler belli:D Geldim.1 hafta dinlendiiim ve yeni bir maceraya başladım..Adeta Güz'de ağaçtan göle düşen ilk yapraklar gibi:)) Haa pardoon,atlamışım.Karadeniz turuda yaptık.Karadeniz'e girdim ilk kez.Eccik soğuk da olsun:D Karadeniz'in güzelim yeşili yetiyır bize daa :) Wardstone Günlükleri'nin 3 kitabını da okudum.Korku ve macera kitabı olarak güzel gerçekten.Sürükleyici.Özet yok:D Konu olarak 7.oğulun 7.oğlu olması ve hayalet olup kasabayı kötülüklerden koruması.Merak edinde okuyun:D Güzel kitap :) Böyle işte :D Okulda başladı postlara devam:D

19 Haziran 2010 Cumartesi

YÜZDÜÜÜK :D



Çok özlemiştik artık havuzu.Girdim de hoş oldum bir :) Tek hoşlanmadığım bir şey var ki o da bone takmak ..:) İnsanın kafasını bir sıkıyor ki kafan zonklamaya başlıyor :) Ama Gazi Üniversitesi'nin havuzunun da güzel olduğunu öğrendik :) Vee havuzdan sonra acıkıp,yorulup yemek yemek gibisi yoktur :) Süper de oldu..Yemeği Bahçeli'de Angora-Happy Days Pastanesi'nde yedik.Özellikle ben havuz veya denize girdikten sonra hamburger yemeye bayılırım :) Bugün de güzel geçti :) Havuz özlemi gitti :) Deniz kaldı bir tek:)

17 Haziran 2010 Perşembe



Merhaba.Bu günlerde nedense tatlı krizi geçirmeye başladım.Özellikle de profiterol.Yiyorum,canım bir daha çekiyor.Yiyorum,canım bir daha çekiyor.Sonu yok bunun heralde :)
Bir yaz günü(havuzsuz,denizsiz,plajsız,otelsiz)geçti işte:D Sıkıntı...Televizyondan yüzenleri görünce insanın televizyona atlayası geliyor.:)Yarın da büyük gün:) Karneler. :)Neyse,havuz,deniz sevdamızı gidermek içinnnn,sık sık duşa gireriz bizde:D (Kovayı doldurup içine dalardım ben küçükken.:D)
Bir gün daha geçti.Herkese iyi tatilleer!!:)

15 Haziran 2010 Salı

♪♪◘♪♪Bir Yaz Günü Daha♪♪◘♪♪



Merhaba.Bisiklet sürmeyi siz de sever misiniz?Ben bayılırım.Hele ormanlık alanda bisiklet sürmek gibisi yoktur.Bisiklet sürmeye uygun fazla ormanlık alan olmayınca,insan haliyle oturduğu yerde sürüyor:) Yokuştan bisikletle inmeyi seviyordur herkes:) Rüzgarın yüzünüzü allak bullak etmesi de çok hoş oluyor:) Bir yaz gününde serinlemek istiyorsanız atlayın bisikletinize,yokuş aşağı hurraaa:) Bir de basketbol.Fazla serinletmese de..Çok güzel spor yahu.Hele yenmek için hırs yapmak da çok hoşuma gidiyor.Ne diyebilirim ki..Sıradan bir yaz günü işte:) Herkese iyi günler:)

13 Haziran 2010 Pazar

One More Day :)

Bir gün daha geçti işte.Tigem(AOÇ)'de kahvaltı,sonra Hacettepe'de;Beyaz Ev'de profiterol,ardından kuzenimle zaman geçirdim bugün de: ) .Şikayetçi olduğum bir konu var bir de.Herkes de bana katılıyordur:) Şu çarpışan arabaların,Go-Kart'ların süresi çok kısa oluyor yahu:)İlk kez de bir üniversite kampüsü gördüm aslında.Baya da büyükmüş.Büyüklüğünü görünce de herhalde ben bu binaları bir ayda ezberlerim dedim:) Haa!Tigem'de kahvaltı yapacaksanız tuz istemeyi unutmayın(sıfır tuz kullanıyorlar :D).Beyaz Ev'e giderken de ince şeyler giyseniz iyi olur:) Azıcık ucundan yakıyor da :) Yukarıda da bu anlattıklarımdan bir kaç kare :)

11 Haziran 2010 Cuma

Bu Yazın Kitapları :)




Eveeet.Yaz geldi.Ders,çalışmak bitti artık.Kitap okuma,dinlenme,eğlenme zamanı..3 ayda seçtiğim kitaplar bunlar.Temin ettim ve güzel kitaplar olacağını umuyorum.Hayaletin Laneti,Hayaletin Çırağı bir seri aslında.Hayaletin Sırrı da var serinin 3. ve son kitabı.Ama onu bulamadım.Onun yerine herkesin tavsiye ettiği Huckleberry Finn'in Maceraları kitabını aldım.Şimdi özetlere geçelim.Kim bilir;belki beğenir sizler de alırsınız:)

Dragon Boy(ingilizce):" Granda is different from other folk - he talks to the hills. One day, he tells his granddaughter, Lily, an old story about Dragon Boy - a human child who was raised by a dragon mother. The young lad lived happily with his family in the Dragon Hills. He looked like a dragon in his costume of leaves, and he learnt to sing dragon songs. But he couldn't make fire like his dragon friends and somehow, he still felt as if he was the odd one out. Then one day, Dragon Boy is reunited with his real mother and goes to live with his human family, but he still misses his dragon past and he still talks to them when he can. Just like Granda in fact, thinks Lily!" Kaynak:www.amazon.co.uk

Huckleberry Finn'in Maceraları:"Dul Hatun Douglas'ın evlatlığı olan Haylaz Huckleberry, bütün gün serserilik edip tütün çiğner; alışması güç gelse de artık düzenli bir hayatı vardır. Uzun süredir ortalıkta görünmeyen ayyaş babası çıkagelince bu düzenli günler sona erer. Adamın derdi, oğlunun, arkadaşı Tom Sawyer'la birlikte bulundukları hazineden ellerine geçen paraya el koymaktır. Babasından kaçan Huckleberry, bir adaya sığınır; orada, köle olarak çalıştırıldığı evden kaçan Zenci Jim'le karşılaşır. İki kaçak, birlikte uzaklara gitmeye karar verirler, ama yolda haydutlarla başları belaya girer. Huckleberry'ye yardım edecek tek kişi, eski can dostu Tom Sawyer'dir. " Kaynak:www.netkitap.com

Hayaletin Laneti:Hayalet ve çırağı Thomas Ward yarım kalmış bir işi halletmek için Priestown'a gitti. Katedraldaki yer altı mezarlarının derinlerinde Hayalet'in hiçbir zaman yenemediği bir yaratık yatmaktaydı. Öyle bir yaratıktı ki herkes onun güçlerinden korkuyordu. Ona Zehir diyorlardı.Thomas ve hayalet, Zehir'le mücadelerinde tek düşmanlarının o olmadığını görürler. Thomas ve ustası onları izleyen bu lanetten kurtulabilecek mi?
'Neredeyse altı aydır Bay Gregory'nin çırağısın. Yani bazı şeyleri kendi başına halledebilecek kadar eğitim almış olmalısın' dedi annem. 've artık karanlık seni fark etti, yakalayıncaya kadar da peşini bırakmayacaktır. Yani tehlikedesin oğlum ve bu tehlike giderek artacak. Ama şunu unutma sende büyüyorsun oğlum. Genç bir erkek olduğunda korkma sırası karanlığa geçecek, çünkü o zaman sen av değil, avcı olacaksın. Sana bu yüzden hayat verdim.'

Hayaletin Çırağı:Hayaletler, cadılar, hortlaklar ve karanlık. Bir solukta okuyacağınız, Hampshire Book Award ödülünü alan Wardstone Günlükleri serisinin ilk kitabı Hayaletin Çırağı, sinemalarda izleyicilerin tüylerini diken diken etmeye hazırlanıyor. Bu kitabı okurken sayfaları ne kadar hızlı çevirdiğinize siz de şaşıracaksınız.













8 Haziran 2010 Salı

Şrek 4:Sonsuza Dek Mutlu


Merhaba arkadaşlar.Film konusuna girecek olursak devamını beklediğimiz Şrek geldi sinemalara.Açıkçası pek de sıradışı,ilgi çekici bir film değil.3'üncü boyutta fazla efekt yok.Neyse,beğenenler olur;beğenmeyenler olur:Ben filmin kısa bir özetini buldum.Şimdi sizle paylaşıyorum:

Shrek ve eşi Prenses Fiona, çocukları ile mutlu bir şekilde yaşamaktadır. Bu mutluluklarına dostları çizmeli kedi, eşek ve eşeğin yavruları da eşlik etmektedir.Zaman tersine dönmüş gibidirBu iyi aile babası rolü zamanla Shrek’e sıkıcı gelmeye başlar. Artık, çevresindekileri korkutarak kendinden kaçırdığı eski günlerdeki halinden çok farklıdır. Kendini gerçek bir dev gibi hissettiği günleri çok özleyen Shrek, kötü kalpli Rumpelstilzchen ile bir anlaşma imzalar. Aslında Rumpelstilzchen, onu oyuna getirmiştir.Shrek anlaşma sonrası kendini farklı bir yerde, farklı bir zamanda bulur. Bu dünyanın kralı Rumpelstilzchen’dir. Ve bu yeni dünyada devler avlanmaktadır. Shrek, prenses Fiona ile hiç karşılaşmamıştır. Üstelik eski dostları da onunla tanıştıklarını hatırlamaz. Shrek’in yeni görevi her şeyi eski haline getirmek ve gerçek aşkı ile dostlarını yeniden kazanmaktır. Bu uğurda birbirinden heyecanlı maceralara atılır.



6 Haziran 2010 Pazar

SBS BİTTİ TATİL GELDİ :)


Evet arkadaşlar Sbs'nin bitmesini hepimiz istiyorduk.O an geldi:) Artık tatil zamanı.Buradan bana eğitimimde yardımcı olan babama halama ve dedeme kucak dolusu sevgiler..:)